"17 Kasım DÜNYA PREMATÜRE Günü"
17 Kasım 2017

DÜNYA PRAMATÜRE.jpg

17 KASIM DÜNYA PREMATÜRE GÜNÜ
Türkiye'de yıllık doğum oranlarının yüksek olması nedeniyle prematürelik çok ciddi bir boyutta. Sayılara bakıldığında Türkiye prematüreleri Almanya ile Fransa prematürelerinin yıllık toplaına eşit. Avrupa Birliğin'ndeki diğerküçük  ülkelerde doğan toplam prematürelerin sayısı kadar. Ülkemizde yılda 150.000 bebek erken doğuyor; bunların da 50.000 kadarı çok çok küçük yani 1.000 gramın altında.

17 Kasım işte bu bebeklerin yaşam savaşlarının konu edildiği bir gün: DÜNYA PREMATÜRE GÜNÜ. Bugün neyi kutlayalım? Bu bebekleri yaşatan prematüre ünitelerinde çalışan doktorları, hemşireleri ve destek personelini kutlayalım. Onların savaşında birlikte olan sevgili ailelerini kutlayalım...

DOĞUM KUTLAMADIR...
Öyle güzeldir ki yenidoğan bebek! Toplu, yanakları dolu, kıpırtı halinde, bakıldığında insana yaşamın güzelliğini anlatır. Herkes mutludur etrafında. Sağlığına şükredilir gülümsmeyle...

BİR PREMATÜRENİN DOĞUMU...
Doğumda tam tersi senaryolar da oluyor mu? Evet! Prematürenin doğumu. anne karnındaki gelişim sürecini bebeğe veya anneye bağlı nedenlerle tamamlayamayan miniciklerin dünyaya gelişi... doğduklarında çok küçükler, çoğu bir kilo bile değil. akciğerleri o kadar küçük ki çok özel solunun makineleriyle bizim alıdğımız bir nefesin yüzde biri kadar havayla solutuluyorlar. Dolaşım sistemleri o kadar zayıf ki tansiyonları bile alınamıyor. Bağışıklık düzenleri o kadar gelişmemiş ki yetişkinlerin hastalnamayacağı mikropları kolaylıkla kapıveriyorlar. Beyin damarları o kadar hassas ki beyin kanaması geçirebiliyorlar. Yani HER DOĞUM GÜZEL DEĞİL, hele zamanından önce gerçeklerirse. İşte BU NEDENLE PREMATÜRENİN DOĞUMU BU GÜNE KADAR KUTLANAMIYORDU.

KAHRAMAN PREMATÜRELER VE DESTEKÇİLERİ...
Yaşamak için savaşmaktan bahsedilecekse bunun en korkuncunu prematüre bebekler yaşıyorlar. Onlar baş kahraman, aileleri de en öndeki savaşçılar olarak. Bazıları aylarca hastanede kalıyorlar, minnacık boğazlarından geçen tüplerle damla damla besleniyorlar, sık sık canları acıtılıyor, kan alınıyor, kan veriliyor, serum takılıyor ve daha pek çok boylarından büyük tedavilere ihtiyaç duyuyorlar. O kadar yoğun bir süreç yaşanıyor ki doğumlarını kutlamak kimsenin aklından bile geçmiyor. Hemşire ve doktorları zaten çok meşguller; he rgüne onu, bir gün daha yaşatabilmek için başlıyorlar. Bu uğraş bazan aylar sürüyor.

ONLAR İÇİN NELER YAPABİLİRİZ...

  1. Erken doğumların önlenmesi için toplumun bilinçlendirilmesi gerekiyor. Televizyon, billbordlar, dergiler, internet aracılığıyla
  2. Ülkemizdeki tüm yenidoğan yataklarının ETKİN bir şekilde kullanılması, özel hastane bebek yoğun bakımlarının boş bırakılmaması gerekiyor
  3. Prematüre sonuçlarının kayda alınarak bakım süreçlerinde düzeltmelerin yapılması gerekiyor
  4. çalışan prematüre annelerin ücretli ve ücretsiz izin sürelerinin uzatılması gerekiyor
  5. Bebek prematüre doğduğu için özel sigortaların bebeğin tedavisini reddetmemeleri gerekiyor. "Kaza yapmış kaskosuz araba"ya çevirmemeleri gerekiyor!
  6. Prematüreliğin KRONİK bir sorun olduğunun anlatılması gerekiyor. Gelişim takip merkezlerinin kurulması, prematürelerin bu merkezlerde takip eltına alınmaları ve ailellerinin eğitilmesi gerekiyor.