Fiziksel aktivite, kas ve eklemlerimizi kullanarak enerji tüketimi ile gerçekleşen herhangi bir bedensel hareket olarak tanımlanmaktadır. Bireylerin fiziksel ve ruhsal sağlığının geliştirilmesinde temel araçlardan birisidir. Günümüzde toplumun fiziksel aktivite konusunda bilgi düzeyinin yetersiz olması, fiziksel aktivitenin sağlık için öneminin yeterince anlaşılamaması ve giderek hareketsiz bir yaşam tarzının benimsenmesi, toplumda obezite, kalp-damar hastalıkları, hipertansiyon, diyabet, osteoporoz gibi kronik hastalıkların görülme sıklığını artıran önemli nedenlerden biri olmuştur.
Kronik hastalıkların ortak risk faktörlerinden birisi olan fiziksel inaktivite (hareketsizlik), dünya genelindeki ölüme neden olan risk faktörleri sıralamasında dördüncü sırada yer almaktadır (ölümlerin % 6’sı). Meme ve kolon kanserlerinin yaklaşık % 21-25’inin, diyabetin % 27’sinin ve iskemik kalp hastalığının % 30’unun ana nedeni olduğu tahmin edilmektedir. Obezitenin artmasına neden olan önemli faktörlerden biri hareketsiz yaşam tarzının yaygınlaşmasıdır.
Sağlık Bakanlığınca gerçekleştirilen Türkiye Beslenme ve Sağlık Araştırması 2017 sonuçlarına göre; fiziksel aktivite düzeyinin DÜŞÜK olma durumu %42.4 olarak bulunmuştur( Erkek:%31.7 Kadın: %53.1).
İlkokul 2. Sınıf çocuklarda Şişmanlık Araştırması 2016’ya göre Türkiye genelinde ailelerin %17’si, Tekirdağ ilinin de yer aldığı Batı Marmara Bölgesinde ise ailelerin %26’sı çocuklarının bir dans veya spor kursuna üye olduğunu beyan etmiştir. Ailelerin beyanlarına göre Türkiye genelinde öğrencilerin %47,9’u, Batı Marmara Bölgesinde %52,8’i okul döneminde hafta içi ders çalışmaya 2 saatin üzerinde vakit ayırmaktadır. Türkiye genelinde çocukların hafta içi %36,2’si, hafta sonu %69,9’u; Batı Marmara Bölgesinde hafta içi %35,3’ü, hafta sonu % 72,3’ü TV seyretme ya da bilgisayarla günde 2 saatten fazla vakit geçirmektedir. Bu oranlara bakıldığında TV seyretme ya da bilgisayarla günde 2 saatten fazla zaman geçiren çocuk sayısının hafta sonu daha da arttığı görülmüştür.
Düzenli yapılan fiziksel aktivite; kan basıncını azaltır, HDL seviyesini arttırır, bağışıklık sistemini güçlendir, stres ve kaygı düzeylerini azaltır ve kilo kontrolü için anahtar role sahiptir. Fiziksel aktivitenin sağlığın koruyucu ve geliştirici etkisinin görülebilmesi için günlük aktivitelerin yanı sıra haftada 150 dakikalık (haftanın 5 günü 30 dakikalık) orta şiddette bir egzersiz yetişkinler açısından yeterlidir. 1-4 yaş arası çocuklar, gün içinde farklı şiddetlerde toplam 180 dakikalık fiziksel aktivite yapmalıdırlar. 5-18 yaş arasındaki çocuk ve ergenler için ise, günde 60 dakika, orta şiddetliden yüksek şiddetli aktivitelere doğru şiddeti değişen aktiviteler önerilmektedir. • Orta şiddetli aktiviteler sırasında kişi konuşabilir fakat şarkı söyleyemez. Hızlı yürümek, düşük tempolu koşular, dans etmek, ip atlamak, yüzmek, masa tenisi oynamak, yavaş tempoda bisiklet sürmek vb. orta şiddetli aktivite örnekleridir. Tempolu yürüyüş bu aktivitelere en iyi örneklerden birisidir.
• Yüksek şiddetli aktiviteler sırasında kişi, aktivite sırasında nefesi kesilmeden birkaç kelimeden fazlasını konuşamaz (tempolu koşu, basketbol, futbol, voleybol, hentbol ve tenis oynamak, step-aerobik derslerine katılmak, tempolu dans etmek vb.)
Yürüyüşü günlük aktiviteleriniz içerisine kolayca yerleştirebilirsiniz.
Gün içerisinde toplu taşıma aracı kullanıyorsanız ineceğiniz yerden bir –iki durak önce inip yürüyebilir veya arabanızı gideceğiniz yerin önüne değil birkaç sokak uzağa park ederek gideceğiniz yere yürüyebilirsiniz.
Size en yakın belediyelere ait yürüyüş yollarından veya Gençlik ve Spor İl Müdürlüğü’ne ait spor tesislerinden faydalanabilirsiniz. Covid-19 salgını nedeniyle yürüyüşlerinizi topluluk halinde olmadan, maske takarak ve sosyal mesafeye uygun şekilde yapmalısınız.
Günlük yaşamı mümkün olduğunca aktif geçirmek sağlıklı bir yaşamın ilk adımıdır. Fiziksel aktiviteden daha fazla yarar elde edebilmek ve sağlığı koruyup geliştirebilmek için fiziksel aktiviteler düzenli olarak yapılmalı ve yaşamın bir parçası haline getirilmelidir.
COVİD 19 salgını sürecinde sosyal izolasyon kurallarına uymak, gerekmedikçe evden dışarı çıkmamak gerekir. Bu nedenle toplu egzersizler, spor salonlarında kapalı ortamlarda kalabalık gruplarla yapılan egzersizler önerilmemektedir. Bu dönemde en çok ihtiyaç duyulan şeylerden ikisi güçlü bir bağışıklık sistemi ve iyi bir moraldir. Orta yoğunluklu fiziksel aktivitenin bağışıklık sistemini güçlendirdiği ve düzenli fiziksel aktivitenin stres ve kaygı düzeylerini azalttığı bilinmektedir
Bu süreçte uzun süre hareketsiz kalmaktan mutlaka kaçınılmalıdır. Evde kalma süreciyle birlikte hareket alanınızın kısıtlanmasına rağmen ev ortamında da ekipman gerekmeden rahatlıkla yapabilen egzersizler ihmal edilmemelidir. Ev egzersizleri için her gün zaman ayrılmalıdır. Yürüyüşler topluluk halinde olmadan, maske takılarak ve sosyal mesafeye uygun şekilde yapılmalıdır.
Ayrıca bu yıl COVİD 19 salgını nedeniyle Uluslararası "Herkes için Spor Federasyonu" tarafından 3-4 Ekim Dünya Yürüyüş Günü kapsamında COVİD 19’un getirdiği küresel salgının toplumu, fiziksel aktivite/spor camiası ve sağlık sistemlerimizi dünya çapında etkilemesine rağmen bu salgını yenmek için sporun ve fiziksel aktivitenin dünyayı birleştirme gücünden hareketle “Küresel Harekete Katıl” çağrısı yapılmaktadır.