"16 EKİM DÜNYA GIDA GÜNÜ"
16 Ekim 2020

Gıda, insanlar tarafından yenilen, içilen ve yenilmesi, içilmesi beklenen işlenmiş, kısmen işlenmiş veya işlenmemiş her türlü maddeyi ifade eder. Beslenme, insanın büyüme, gelişme, sağlıklı ve üretken olarak uzun süre yaşaması için gerekli olan besin öğelerini yeterli miktarlarda alıp vücudunda kullanmasıdır. Beslenme canlıların yaşamının her döneminde vazgeçilmez temel gereksinmelerindendir. Bu gereksinimin besinlerle karşılanması açısından güvenli besin tüketimi bir zorunluluktur.
Güvenilir besin, temiz, bozulmamış ve içinde sağlığa zararlı maddeler bulundurmayan besindir. Güvenilir besinin elde edilebilmesi için hasattan tüketime kadar olan üretim zincirinde besinin çeşitli kaynaklardan kirlenmesinin önlenmesi gerekir. Oysaki; yaşamın temel maddesi olan besinler, satın almadan tüketime kadar geçen aşamalarda hijyenik koşulların yeterince sağlanamaması nedeniyle zararlı hale gelebilmekte ve sağlık için gizli bir tehlike oluşturabilmektedir.
Birçok ülkede besinin daha güvenli hale getirilmesi için çeşitli uygulamalar ve konuya ilişkin yasal düzenlemeler yapılmasına rağmen her yıl milyonlarca insanın kontamine olmuş besinleri tüketmesi nedeniyle besin kaynaklı hastalıklara maruz kalınmaktadır. Besin güvenliği, besin kaynaklı hastalıklara neden olan fiziksel, kimyasal ve biyolojik etkenleri önleyecek şekilde besinlerin işlenmesi, hazırlanması, depolanması ve tüketiciye sunulmasını içeren üretim-satış-tüketim zincirindeki tedbirlerin tümünü kapsamaktadır. Besin güvenliğini bozan etmenler başta bebekler, çocuklar, gebe ve emziren kadınlar, yaşlılar ve hasta bireyler gibi risk grupları olmak üzere toplumun her kesimini etkileyen sağlık sorunlarına neden olmaktadır.
Gıda Tarım Örgütü (FAO) ve Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ), Besin Güvenliği Uzman Komitesi, kontamine besin tüketiminden doğan besin kaynaklı hastalıkların dünyada en sık görülen sağlık sorunu olduğuna işaret etmektedir. Besin kaynaklı hastalıkların önlenmesinde ve besin güvenliğini sağlamak için;
• Satın alınma sırasında gıdaların etiketleri okunmalı
• Besinler uygun koşullarda depolanmalı
• Besinlerin hazırlanması, pişirilmesi ve servisi sırasında hijyen kurallarına uyulmalıdır.
Güvenilir gıda için 5 anahtar
Temizliğe önem verin
• Yemek yapmaya başlamadan önce de, yemek hazırlarken de ellerinizi sık sık yıkayın.
• Tuvaletten çıktıktan sonra ellerinizi mutlaka yıkayın.
• Yemek hazırlarken kullandığınız aletleri ve tezgâhı temizleyerek mikroplardan arındırın.
• Mutfağınızı ve yiyeceklerinizi zararlı böcek, haşere ve diğer hayvanlardan koruyun.
Toprakta, suda, hayvanlarda ve insanlarda pek çok tehlikeli mikrop bulunur. Bu mikroplar eller, temizlik bezleri ve özellikle doğrama tahtası gibi mutfak aletleriyle taşınır; biz farkına bile varmadan yiyeceklerimize bulaşıp, gıda kaynaklı zehirlenmelere ve hastalıklara neden olur.
Pişmiş ve çiğ gıdaları ayrı tutun
• Et, tavuk, balık gibi çiğ yiyecekleri diğer gıdalarla temas ettirmeyin.
• Bıçaklar, doğrama tahtaları gibi mutfak aletlerini çiğ yiyeceklerde kullandıysanız, başka yiyeceklerde kullanmayın.
• Yenmeye hazır gıdaların çiğ gıdalarla temasını engellemek için kapalı uygun kaplarda saklayın.
Özellikle et, kümes hayvanları, deniz ürünleri gibi çiğ gıdalar ve bunların sularında tehlikeli mikroplar olabilir. Bu tehlikeli mikroplar yemek hazırlama ya da saklama esnasında diğer gıdalara da bulaşabilirler.
İyice pişirin
• Özellikle et, tavuk, yumurta ve balık gibi gıdaları iyice pişirin.
• Çorba ve sulu yemekleri tamamen piştiğinden emin olana dek kaynatın (70 °C). Et ve tavuğun suyu kanlı değil, berrak olmalıdır.
• En iyisi termometre kullanmaktır.
• Pişmiş yemeği tekrar ısıtırken tamamen ısınmasına dikkat edin.
Doğru pişirerek, yiyeceklerdeki tehlikeli mikropların hemen hepsini yok edebiliriz. Yapılan araştırmalar 70 °C’ye k adar ısıtılan gıdaların yenmesinin güvenli olduğunu göstermektedir. Özellikle kıyma, rosto, iri kemikli et parçaları ve bütün tavuk pişirirken buna dikkat edin.
Yiyeceklerinizi doğru ısıda saklayın
• Pişmiş yemekleri oda ısısında 2 saatten fazla bırakmayın.
• Tüm pişmiş ve bozulabilir yiyecekleri hemen buzdolabına koyun (buzdolabının içi 0-4°C olmalıdır).
• Pişmiş yemekler tabağa koyana dek sıcak tutulmalıdır (60 °C üzerinde).
• Yiyecekleri buzdolabında bile olsa uzun süre saklamayın.
• Donmuş gıdaları oda ısısında bekleterek çözmeyin.
Oda ısısında bırakılan yiyeceklerde mikroplar hızla ürer. 0-4 °C arasında ve 60 °C’deki sıcakta ise mikroplar üremez ya da üremesi yavaşlar.
Temiz su, temiz malzeme kullanın
• Temiz su kullanın.
• Ezik, çürük olmayan taze gıdaları seçin.
• Pastörize süt gibi, mikrop arındırma işlemlerinden geçmiş gıdaları seçin.
• Çiğ tüketilecek sebze ve meyveleri iyice yıkayın.
• Son kullanma tarihi geçen gıdaları yemeyin.
Su ve buz da dâhil, ham mamullere tehlikeli mikroplar ve kimyasal maddeler bulaşmış olabilir. Hasarlı ve yumuşamış yiyeceklerde zehirli kimyasal maddeler oluşabilir. Çiğ malzemeyi özenle seçmek ya da sadece yıkamak ve soymak gibi basit önlemler tehlikeyi en aza indirir.
Ayrıca Koronavirüsün gıdalarla bulaştığına dair bir bulgu olmasa da gıda hazırlama süreçlerinde temizliğin en üst düzeyde sağlanması, et ürünleri başta olmak üzere; pişen tüm yiyeceklerin yüksek iç sıcaklığa erişmesi yani iyi pişirilmesi oldukça önemlidir.
Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü (FAO)'nün kuruluş tarihi olan 16 Ekim, her yıl Tarım ve Orman Bakanlığı ve FAO işbirliği ile çeşitli etkinliklerle Dünya Gıda Günü olarak kutlanmaktadır. Her yıl FAO tarafından belirlenen bir tema çerçevesinde yapılan Dünya Gıda Günü etkinliklerinde, dünyadaki açlık problemlerinin belirlenmesi ve çözüm yollarının gösterilmesi, ülkeler arasındaki gıda üretimi birlikteliğinin sağlanması, gıdaların üretimi- tüketimi ve satış noktalarındaki hijyen ve sanitasyon etkinliğinin sağlanması ile yeterli ve dengeli beslenmenin öneminin belirtilmesi amaçlanmaktadır. FAO'nun kuruluşunun 75. yıldönümünün de kutlanacağı bu yılki Dünya Gıda Günü teması, "Büyütelim, Besleyelim; Hep Birlikte Sürdürelim" olarak belirlenmiştir.