"3-9 Eylül Halk Sağlığı Haftası" Ruhuna İyi Bak!
08 Eylül 2023

RUHUNA İYİ BAKMAK

Dünya Sağlık Örgütünün 1948’de yaptığı tanımlamaya göre sağlık; yalnızca hastalık veya sakatlığın olmaması durumu değil, fiziksel, sosyal ve ruhsal refah durumudur. Fiziksel iyilik hali için sağlıklı beslenmek, yeterince uyumak, hareket etmek, zararlı alışkanlıkları bırakmaya çalışmak, öz bakıma özen göstermek gibi daha somut faktörlerden bahsederken; ruhsal iyilik hali söz konusu olduğunda daha soyut faktörlerden bahsederiz. Fiziksel ve ruhsal iyilik hali bir kumaşın iki yüzü gibidir, biri diğerini etkiler ve biri olmadan diğeri olmaz. 1940’lı yıllarda Psikanalist Rene Spitz yapılan deneyde yetimhanede kalan ve fiziksel bakımı tam olarak karşılanan ancak duygusal temas kurulmayan bebeklerin 4 ay sonra %37’sinin öldüğü tespit edilmiştir. Ölmeyen bebeklerin ise fiziksel ve mental gelişim bozukluğu geliştiği görülmüştür.

Son yıllarda gerek salgın hastalıklar gerek doğal kaynaklı afetler sebebi ile psikolojik sağlamlığa daha çok ihtiyaç duyulduğu fark edilmektedir. İnsan doğası gereği başına gelecekleri her zaman kontrol edemez, bazen başına gelen olayların sonuçlarını değiştiremez ve kontrol edemediğinde kaygı duyar. Belirsizlik, çaresizlik, umutsuzluk ve endişenin eşlik ettiği bu durum kişinin üretkenliğini azaltır, günlük işlevselliğinin bozulmasına sebep olur ve psikopatolojik durumlara sebep olabilir.

Psikolojik sağlamlık tanımı gereği çelik gibi olmak, güçlü olmak, etkilenmemek, kırılmamak, ağlamamak, umursamayan, her zaman mutlu hisseden DEĞİL; konforlu ya da konforsuz olan duyguyu hissetmek ve adapte olmaya çaba göstermektir. Çok büyük hedefler değil, o an yapamadığın bir sonraki şeyi yapabilecek gücü bulmaktır. Rağmenler ile devam edebilmektir.

Psikolojik sağlamlık bilişsel esneklikten beslenir. Mantıklı, emin, doğru, akıllı, zekice DEĞİL; ‘’acaba’’ sorusunu sorabilmek ile sağlanır. Kişinin aklından geçenleri gerçeklik filtresinden geçirerek ‘’acaba’’ sorusunu sorması, (bunu somutlaştırarak bir kağıda yazması bile) durumu tekrar değerlendirme fırsatıdır. Böylece zihindeki katı kurallardan çıkıp daha esnek bakış açısı oluşabilir. Buna en güzel örnek bambu kamışlarıdır. Çok ince olmalarına rağmen esnek oldukları için kırılmazlar ve güçlü rüzgarlarda eğilseler de sonra yeniden ayağa kalkarlar. Hatta Asya’da bambu kamışlarından dayanıklı evler yapılmaktadır. Bilişsel esneklik aynı zamanda daha gevşek yaşamak değil, farklı açılardan bakarak yaşamak, perspektif alabilmektir.

Bilişsel esneklik için gereken katılıktan vazgeçmek, yaşama açıklık denilen kavramla da ilintilidir. Yaşama açıklık ile anlatılmak istenen göze almaktır. Değerler karşısında yapılan seçimler, cesaret ile çıkılan yolda karşılaşılan zorlukları göze almaktır. İronik görünse de insanı sağlam kılan şeylerden biri, kırılabilen tarafını kabul ederek hayata, deneyime, gerekirse kırılmaya açık olma cesaretini göstermektir. Aynı zamanda öz düzenleme, zihinsel, duygusal ve davranışsal esneklik için elzemdir. Dunedin’in yaptığı araştırmaya göre, yetişkinlikte iyi ve tatminkar bir hayatın en önemli belirleyicisinin öz düzenleme becerisi olduğu ortaya çıkmıştır. Bu araştırma bulgularına göre, öz düzenleme becerisi gelişmiş kişilerin daha az sağlık problemi yaşadıkları, daha yüksek gelire sahip oldukları, daha az suça karıştıkları ve sonraki nesle olumlu olarak aktarılan ebeveynlik özelliklerinin olduğu, çocuklarına daha zengin ve geliştirici bir ortam sağladıkları görülmüştür.

TEKİRDAĞ İL SAĞLIK MÜDÜRLÜĞÜ