1-31 Ekim Meme Kanseri Bilinçlendirme ve Farkındalık Ayı olması nedeni ile, İl Sağlık Müdürümüz Dr. Ali Cengiz KALKAN Başkanlığında, Şehir Hastanemiz fuaye alanında Resim Sergisi ve Müzik Dinletisi etkinliği yapılmıştır.
Yapılan etkinliğe; Halk Sağlığı Hizmetleri Başkanımız Dr. Hacı Bayram ZENGİN, Başkan Yardımcımız Dr. Sevinç TANRIKULU, Süleymanpaşa İlçe Sağlık Müdürümüz Dr. Rahmi MERAL, Sağlık-Sen Tekirdağ Şubesi Başkanı Hüseyin Avni YENİAY, Şehir Hastanesi yöneticilerimiz, personelimiz ve vatandaşlarımız katılım sağlamıştır.
Dünya Sağlık Örgütü tarafından 2004 yılından bu yana meme kanserinde erken teşhisinin önemi ve meme kanseri farkındalığının vurgulanması amacıyla 1-31 Ekim Ayı Meme Kanseri Bilinçlendirme ve Farkındalık Ayı olarak belirlenmiştir. İlimizde bu ayda çeşitli faaliyetler düzenlenmektedir.
Dünya Sağlık Örgütünün 2022 yılı kanser ile ilgili yaptığı açıklamada tüm dünyada 20 milyon yeni teşhis ve 9.7 milyon kanser kaynaklı ölüm tahmin ediliyor, yeni teşhis alan her 3 kanserden 2’sini en çok ölümle sonuçlanan 10 kanser (akciğer, meme, kolon, karaciğer, serviks, prostat, mide, tiroid, rahim, yumurtalık) oluşturmaktadır. Toplam yeni vakaların %12,4'ü Akciğer kanseri, %11.6’sı meme kanseri 2.3 milyon vaka ile ikinci sırada yer almaktadır. Meme Kanseri kadınlarda daha sık görülmekte ancak tüm meme kanseri vakalarının %1’ini erkekler oluşturmaktadır.
Türkiye’de kanser görülme sıklığı hem erkeklerde hem de kadınlarda Avrupa, Kanada, Amerika, Avusturalya gibi bölgelere göre daha düşüktür. Dünyada ilk sırada görülen kanserler örüntüsü benzerlik göstermektedir. Dünyada kadınların genelinde (160 ülke) meme kanseri ilk sırada yer almaktadır. Ülkemizde de meme kanseri kadınlarda en sık görülen kanser türüdür. Tanı konulan her 4 kadın kanserinden 1’i meme kanseridir. Meme kanseri evreleri incelendiğinde vakaların %48,2’sinin lokalize evrede tanı aldığı görülmektedir.
Meme kanserinin en sık rastlanan belirtisi; memede ağrısız, zamanla büyüyen bir kitlenin ele gelmesidir. Ayrıca ağrı, kaşıntı, yangısal durum, meme ucunda çekilme, şekil değişikliği, portakal kabuğu görünümü, akıntı, kızarıklık, ağrı, kabuklaşma gibi belirtilerde görülmektedir.
Geçmişte ancak ileri evrelerde yakalanan meme kanseri, günümüzde Bakanlığımızca yürütülen “Kanser Kontrol Programları” sayesinde erken dönemde tespit edilebilmektedir. Erken evrelerde tespit edilen meme kanserlerinin tedavileri daha başarılı olmakta, kişilerin yaşam kalitesi önemli ölçüde arttırmakta ve meme kanserine bağlı ölümler engellenebilmektedir. Kanser Kontrol Programları ile kanserden korunma ve kanseri önleme konusunda halkın bilinçlendirilmesi çalışmaları yapılmakta, ayrıca da 3 kanser türünde ‘ücretsiz’ tarama hizmeti verilmektedir
Diğer kanser türlerinde olduğu gibi meme kanserine yakalanma riskini artıran bazı değiştirilebilen ve değiştirilemeyen durumlar mevcuttur. Değiştirilemeyen riskli durumlar; kadın olmak, ileri yaş, genetik yatkınlık, ailede meme kanseri olan birinci derece akrabanın bulunması, erken adet görmek, menapoza 55 yaşından sonra girmek, göğüs bölgesine radyasyon almış olmak gibi etkenler sayılabilir.
Meme kanserinde yaşam şekliyle ilişkili, değiştirilebilir riskli durumlar ise; Fazla kilolu ya da şişman (obez) olmak, Yeterli fiziksel aktivite yapmamak (hareketsiz bir yaşam sürmek),
Hiç doğum yapmamış ya da ilk doğumunu 30 yaşından sonra yapmış olmak, Uzun süreli doğum kontrol ilacı kullanmak, Menopoz sonrası hormon tedavisi almak, Alkol kullanmak.
Tüm kanserlerde olduğu gibi; sağlıklı beslenme alışkanlıklarının yerleştirilmesi, fiziksel aktivitenin artırılması, sağlıklı kiloda olma, sigara ve alkol kullanımından uzak durma ile meme kanseri riski azaltılabilmektedir. Ayrıca, emzirmenin meme kanserinden koruduğunu gösteren çok sayıda çalışma mevcuttur. Annelerin bebeklerini ilk 6 ay yalnızca anne sütüyle beslemesi, 6 aydan sonra ek gıda ile birlikte 2 yıl ve ötesi süreyle emzirmesi önerilmektedir.
Meme kanserinden korunmada sağlıklı yaşam alışkanlıkları edinmenin yanında düzenli taramaların yaptırılması çok kıymetlidir. Bu amaçla 20 yaş üzeri tüm kadınların kendi kendine meme muayenesi, klinik muayene ve 40-69 yaş aralığında tüm kadınlara 2 yılda bir klinik muayene ve mamografi çektirmesi önerilmektedir. Günümüzde kullanılan dijital mamografi cihazları ile kadınlarımıza daha konforlu hizmet sunulmaktadır.
Kadınlar 20 yaşından sonra her ay kendi kendine meme muayenesi yapmalıdır. Bu muayene sırasında ayna karşısına geçilerek her iki memenin görüntüsünün simetrik olup olmadığına bakılır. Meme başı ve derisinde çökme veya çekilme, deride kızarıklık ve ödem varlığı incelenir. Bu muayene ile özellikle deriye ve meme başına yakın tümörler kadının kendisi tarafından erken evrede fark edilebilir. Kendini düzenli olarak muayene eden bir kadın, yeni gelişen bir kitleyi, meme derisi veya meme başındaki çekintiyi veya renk değişikliğini, asimetrik görünümü ayırt edebilir. Kanser şüphesi uyandıran kitleler diğer meme dokusundan daha sert yapıda (ceviz sertliğinde), sınırları net ayırt edilemeyen, hareketi kısıtlı ve genellikle ağrısızdırlar. Memesinde bir kitle fark eden kadının hemen doktora başvurması gereklidir.
İlimizde tarama kapsamında bilgilendirme ve danışmanlık hizmetleri İlçe Sağlık Müdürlükleri, Sağlıklı Hayat Merkezleri (Çorlu ve Süleymanpaşa SAHAM), Aile Sağlığı Merkezleri, Kanser Erken Teşhis, Tarama ve Eğitim Merkezlerinde (Süleymanpaşa, Çorlu ve Saray KETEM) verilmektedir. KETEM’lerimizde ücretsiz mamografi çekimleri yapılmaktadır. KETEM’e ulaşım konusunda uzak ilçelerimizde Mobil KETEM (Kanser Tarama Aracı) ile mamografi hizmeti verilmektedir. Tarama sonucu şüpheli olan kişiler için randevu alarak ileri teşhis merkezlerimize yönlendirilmekteler.
Taramanı aksatma, sağlığını şansa bırakma
Belki bir gün deme, bugün gel KETEM'e