16 Ekim Dünya Gıda Günü
16 Ekim 2024

  

Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü'nün kuruluş tarihi olan 16 Ekim, Dünya Gıda Günü olarak kutlanmaktadır. Her yıl FAO tarafından belirlenen bir tema çerçevesinde yapılan Dünya Gıda Günü etkinliklerinde, gıda üretimi, tüketimi ve gıda güvencesine ilişkin konular gündeme taşınarak küresel anlamda büyük önem arz eden açlık ve açlıkla mücadeleye dikkat çekilmeye çalışılmaktadır. Dünya Gıda Günü'nde; dünyadaki açlık problemlerinin belirlenmesi ve çözüm yollarının gösterilmesi, ülkeler arasındaki gıda üretimi birlikteliğinin sağlanması, gıdaların üretimi- tüketimi ve satış noktalarındaki hijyen ve sanitasyon etkinliğinin sağlanması ile yeterli ve dengeli beslenmenin öneminin belirtilmesi amaçlanmaktadır. Dünya da milyonlarca insan açken her gün tonlarca gıda, üretim veya taşınma aşamasında bozularak veya evlerin, satıcıların ya da restoranların çöp kutularına atılarak israf edilmektedir. Gıdanın bilinçsizce tüketilmesi de üretimde kullanılan değerli kaynakların ziyan olmasına yol açmaktadır. FAO’nun  Bu yılki teması “Daha iyi bir yaşam ve daha iyi bir gelecek için gıda hakkı” olarak belirlendi.

 

Gıda Hakkı

            Gıda hakkı ve varyasyonları, insanların kendilerini onurlu bir şekilde besleme hakkını koruyan bir insan hakkı olup, yeterli gıdanın mevcut olmasını, insanların buna erişme imkânına sahip olmasını ve bireyin beslenme ihtiyaçlarını yeterince karşılamasını ifade eder.

Gıda ekonomik bir imtiyaz veya bir ayrıcalık değil, bir insan hakkıdır. İnsan Hakları ise sadece soyut bir kavram veya erişilmek istenen bir gaye değil, yasalarla korunan, icra edilen normlar ve prensipler bütünüdür. İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi “Herkesin insan onuruna yakışır, özgür ve eşit haklarla doğduğunu” belirterek insan haklarının tümünün evrensel, eşit ve ayrımcılık olmaksızın yasalarla güvence altına alındığını belirtmiştir.

            Gıdaya erişim ve beslenme, insan için temel, vazgeçilmez, evrensel bir haktır. Her insan, gerektiğinde yeterli kalite ve miktarda, ihtiyaçlarını karşılayacak, inanç ve kültürüne uygun, sağlıklı ve güvenli gıdaya ulaşabilmelidir. Gıda, doğası gereği; fiziksel, kimyasal ve biyolojik tehlikeleri içeren bir üründür. Hayatın olmazsa olmazlarındandır. Bu sebeple gıdalar her türlü tehlikeli ajanlardan bertaraf edilerek tüketime sunulmalıdır. Aksi halde gıda kaynaklı hastalıklar kaçınılmaz olur. Devlete bu anlamda düşen esas sorumluluk her bireyi için yeterli gıda temin etmek ve bu gıdanın güvenli olmasıdır. Beslenme toplum sağlığının korunmasında, ülke ekonomisinde ve kalkınmada temel işlevlerden biridir. Gıda, insanlık tarihi boyunca hep stratejik ürün olmuştur. İlgili olarak, gıda güvencesi de devletlerin en önemli konularından biri haline gelmiştir. Son iki yüzyılda; yaşamı sürdürebilmek için gereken gıda maddesini tüketebilme hakkı olarak tanımlanan “Gıda Hakkı ”ortaya çıkmış ve bu hak, Evrensel İnsan Hakları Beyannamesi’nde “Yeterli Gıdaya Ulaşabilme Hakkı” şeklinde yer almıştır.

Gıda hakkının 4 temel bileşeni vardır;

Yeterlilik: Gıdanın nicelik ve nitelik olarak yeterli olması

Bulunabilirlik: Gıdanın üretildiği yerden talebin olduğu yere aktaracak iyi bir dağıtım ve Pazar sistemi olması

Erişilebilirlik: Yeterli beslenebilmek için gerekli olan bireysel masrafların veya hane halkı masraflarının diğer temel ihtiyaçların karşılanmasını tehlikeye düşürmeyecek miktarda olmaması

 Sürdürülebilirlik: Yeterli gıdanın hem şimdiki hem de gelecekteki nesiller için erişilebilir olması anlamına geliyor. Bu bakımdan doğal varlıkların kullanımının gelecek kuşaklara aktarılması ve gıda üretim kabiliyetini olumsuz yönde etkilememesi gerekiyor.

Günümüzde Yetersiz beslenme milyonlarca insanın sağlığını olumsuz etkileyerek büyüme ve gelişmenin zarar görmesine neden oluyor. Bu nedenle, gıda güvenliğini ve gezegendeki herkes için besleyici gıdaların bulunabilirliğini sağlamak için bu soruna dikkat çekmek kritik önem taşıyor. Şu anda dünyamız gezegendeki herkesi beslemeye yetecek kadar yiyecek üretiyor. Ancak her yıl 1.3 milyar kg gıda (toplam gıda üretiminin yaklaşık %20'si) kaybolmakta veya israf edilmektedir.

Dünyada 2,8 milyardan fazla insan sağlıklı yeterli bir şekilde beslenememektedir. Sağlıksız diyetler; yetersiz beslenme, makro ve mikro besin eksiklikleri ve obezite gibi birçok hastalığın önde gelen nedenidir. Açlık ve yetersiz beslenme, savaşlar, doğal afetler, pandemiler ve ekonomik krizlerin sonucunda gittikçe daha da artmaktadır. Tarımsal gıda sistemleri afetlere ve krizlere karşı savunmasız olduğundan tarımsal gıda sistemlerini dönüştürerek iklim değişikliğini hafifletmek ve herkes için barışçıl, dayanıklı ve kapsayıcı geçim kaynaklarını desteklemek yeterli gıdaya erişim konusunda büyük bir potansiyel içermektedir.

 

 

 

TEKİRDAĞ İL SAĞLIK MÜDÜRLÜĞÜ